GAZETECİLERE YAPILAN SALDIRIYA TEPKİ: “SUSMAYACAĞIZ, YAZMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Naci Eriş’ten sert açıklama Aydın Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Naci Eriş, geçtiğimiz günlerde 4 gazetecinin saldırıya uğramasıyla ilgili yaptığı basın açıklamasında, olayı sert sözlerle kınadı.
Eriş, “Bu saldırı sadece 4 meslektaşımıza değil, hepimize yapılmıştır. Susmayacağız, yazmaktan vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
“Basın milletin müşterek sesidir”
Açıklamasına Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Basın, milletin müşterek sesidir. Basın hiçbir sebeple baskı ve zorlamaya tabi tutulamaz.” sözleriyle başlayan Eriş, “Atatürk’ün bu sözünü söylemesinin üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen, bugün hâlâ basının özgür sesine tahammül edemeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.
“Gazeteciler canice saldırıya uğradı”
Eriş, 25 Ekim Cumartesi günü yaşanan olayda, bir trafik kazasını haberleştirmek üzere olay yerine giden 4 gazetecinin saldırıya uğradığını belirterek şöyle konuştu: “Arkadaşlarımız, kaza yapan kişi ve yakınlarınca önce sözlü, sonra fiziki müdahaleye maruz kalmış, tekmelerle darp edilmiş, ‘Seni bulacağım, sonra görüşeceğiz’ gibi tehditler savrulmuştur. Hatta bir meslektaşımızın telefonu gasp edilmiştir.”
“Saldırganlar hâlâ aramızda”
Saldırıyı gerçekleştiren kişilerin hâlâ yakalanmamış olmasına tepki gösteren Eriş, “Bu saldırıyı yapanlar, her gün haberleri okuyan, dünyayı basın aracılığıyla takip eden kişilerdir. Üstelik işi düştüğünde gazetecilerden haber yapmalarını rica eden kişilerdir. Ne yazık ki bugün o kişiler hâlâ aramızda dolaşmaktadır.” dedi.
“Vicdanı olmayanlar bu saldırıyı gerçekleştirdi”
Gazetecilik mesleğinin fedakârlık isteyen bir meslek olduğunu vurgulayan Eriş, “Gazeteciler kimi zaman ailesini görmeden, kimi zaman yemek yemeden, kimi zaman da uykusuz kalarak haber peşinde koşar. Halkımızdan tek beklentimiz emeğimize değer verilmesidir. Evine ekmek götürmek için çalışan 4 gence saldırmak vicdana sığar mı? Ya da tüm bu olaylar olurken bazı polis mensuplarının seyirci kalması vicdana sığar mı?” diye sordu.
“Yargı görevini yapmalıdır”
Olayın ardından tüm yetkililerle temas kurduklarını belirten Eriş, “Sayın Valimiz Yakup Canbolat’a konuya gösterdiği hassasiyet için teşekkür ediyoruz. Ancak saldırganların hâlâ dışarıda olması kabul edilemez. Yargı mercilerini göreve davet ediyor, adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz.” dedi. “Susmayacağız, yazmaktan vazgeçmeyeceğiz”
Eriş, açıklamasının sonunda meslektaşlarına ve kamuoyuna şu mesajı verdi: “Bu saldırıyı sadece 4 arkadaşımıza değil, tüm gazetecilere yapılmış sayıyoruz. Suçlular cezalandırılıncaya kadar bu konunun takipçisi olacağız. Bilsinler ki susmayacağız.
Dün olduğu gibi bugün de yazmaktan vazgeçmeyeceğiz.” “Dayanışma gösteren herkese teşekkür ederiz” Eriş, saldırının ardından kendilerini arayarak destek mesajı veren siyasetçilere, belediye başkanlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve meslek odalarına teşekkür ederek açıklamasını tamamladı.
“Basın milletin müşterek sesidir”
Açıklamasına Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Basın, milletin müşterek sesidir. Basın hiçbir sebeple baskı ve zorlamaya tabi tutulamaz.” sözleriyle başlayan Eriş, “Atatürk’ün bu sözünü söylemesinin üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen, bugün hâlâ basının özgür sesine tahammül edemeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.
“Gazeteciler canice saldırıya uğradı”
Eriş, 25 Ekim Cumartesi günü yaşanan olayda, bir trafik kazasını haberleştirmek üzere olay yerine giden 4 gazetecinin saldırıya uğradığını belirterek şöyle konuştu: “Arkadaşlarımız, kaza yapan kişi ve yakınlarınca önce sözlü, sonra fiziki müdahaleye maruz kalmış, tekmelerle darp edilmiş, ‘Seni bulacağım, sonra görüşeceğiz’ gibi tehditler savrulmuştur. Hatta bir meslektaşımızın telefonu gasp edilmiştir.”
“Saldırganlar hâlâ aramızda”
Saldırıyı gerçekleştiren kişilerin hâlâ yakalanmamış olmasına tepki gösteren Eriş, “Bu saldırıyı yapanlar, her gün haberleri okuyan, dünyayı basın aracılığıyla takip eden kişilerdir. Üstelik işi düştüğünde gazetecilerden haber yapmalarını rica eden kişilerdir. Ne yazık ki bugün o kişiler hâlâ aramızda dolaşmaktadır.” dedi.
“Vicdanı olmayanlar bu saldırıyı gerçekleştirdi”
Gazetecilik mesleğinin fedakârlık isteyen bir meslek olduğunu vurgulayan Eriş, “Gazeteciler kimi zaman ailesini görmeden, kimi zaman yemek yemeden, kimi zaman da uykusuz kalarak haber peşinde koşar. Halkımızdan tek beklentimiz emeğimize değer verilmesidir. Evine ekmek götürmek için çalışan 4 gence saldırmak vicdana sığar mı? Ya da tüm bu olaylar olurken bazı polis mensuplarının seyirci kalması vicdana sığar mı?” diye sordu.
“Yargı görevini yapmalıdır”
Olayın ardından tüm yetkililerle temas kurduklarını belirten Eriş, “Sayın Valimiz Yakup Canbolat’a konuya gösterdiği hassasiyet için teşekkür ediyoruz. Ancak saldırganların hâlâ dışarıda olması kabul edilemez. Yargı mercilerini göreve davet ediyor, adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz.” dedi. “Susmayacağız, yazmaktan vazgeçmeyeceğiz”
Eriş, açıklamasının sonunda meslektaşlarına ve kamuoyuna şu mesajı verdi: “Bu saldırıyı sadece 4 arkadaşımıza değil, tüm gazetecilere yapılmış sayıyoruz. Suçlular cezalandırılıncaya kadar bu konunun takipçisi olacağız. Bilsinler ki susmayacağız.
Dün olduğu gibi bugün de yazmaktan vazgeçmeyeceğiz.” “Dayanışma gösteren herkese teşekkür ederiz” Eriş, saldırının ardından kendilerini arayarak destek mesajı veren siyasetçilere, belediye başkanlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve meslek odalarına teşekkür ederek açıklamasını tamamladı.