• https://www.facebook.com/ali.esmer.75641
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05493533125
Ürün ve Hizmetler
Saat



Prof. Dr. Turan AKKOYUN MENDERES “Karabulut Kabusu”

SÖKE İŞLETME FAKÜLTESİ DEKANI Prof. Dr. Turan AKKOYUN MENDERES NEHİRLERİNDE KARABULUT MAZİSİNİ DEĞERLENDİRDİ.

Sular, dünyanın büyük bölümünü kaplamakta, varlığı ya da yokluğu üzerinde ulusal ve uluslararası siyaset üretilmektedir.
Medeniyetlerin öznesi konumunda yer alan suya yakın olmak ise her zaman güvenli ve sağlıklı yaşam anlamına gelmemektedir.
Bilhassa bataklığa dönüşen sahalarda yer alan yerleşim yerlerinde hayat katlanılamaz bir hal almaktadır.
Karabulut halinde hareket eden sivrisinekler ıstırap dolu hastalıklı günler ile toplu ölümlerin habercileridir.
Bu hususta Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Akkoyun Yazar Gazetesinde yayınlanan “Karabulut Kabusu” başlıklı makalesiyle Afyonkarahisar, Uşak, Denizli, Aydın ve İzmir vilayetlerini sulayan Büyük ve Küçük Menderes nehirleri havzasına işaret edilmiştir.
Buna göre; Yükseklerde, insanüstü çabalarla imar edilen kalıntıları bin yılları hiçe sayarak iskelet halinde mevcudiyetini koruyan, terk edilmiş antik şehirlerin arkalarında nasıl hikayeler bıraktığı sürekli merak konusu olmuş, toplumsal hafızada küllenen bilgiler mitolojiye karışarak bu güne gelmiştir. Yakın dönemde “Beyaz İhtilal” olarak tanımlanan on yıl devam eden süreç çoğunlukla siyasi ya da demokratikleşme cephesinden öne çıkarılsa da halkın her sandıkta iktidarı desteklemesinin sebeplerinden biri bahsi geçen karabulut kabusunun çok kısa bir zaman zarfında arkalarda bırakılması olmuştur. Toplum, gelişimi iktidarın yeteneğine ve önceliğine bağlamıştır.
Kitle iletişim araçlarında öne çıkarılan konular ve semboller realitenin unutulmasına sebep olsa da iletişim bilimlerinin gündeminde tutulan toplumsal hafızaya kazınan hususlar er ya da geç gün yüzüne çıkıyor.
Burada halkı yaşamaktan bezdiren hastalıklarla mücadelenin kazanılmasını söz konusudur.
O günleri öncesiyle mukayese edebileceklerin büyük oranda aramızdan ayrıldığı zamanımızda görev toplumun ücra köşelerinden çıkıp, kanalları geçerek farklı konumlara ulaşan temsilcilerine gelmiş durumdadır.
Bilindiği gibi en ince ayrıntılarına kadar önceden planlanan hamlelerin bataklığa çevirdiği sahanın sivrisinekleri kendilerine oranla devasa bünyeli insanları aslından koparıp alabilmektedir.
Halkın “inci hastalık” kelimesiyle ifade ettiği verem haricinde çiçek, tifo, sarıhumma, frengi, kızıl, boğmaca, difteri, trahom, sıtma gibi hastalıklar toplumun gündeminden hiç düşmemekteydi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde Millî egemenliğe dayalı yeni Türk devleti Türkiye Cumhuriyeti ilk andan itibaren konunun üzerinde hassasiyetle durdu. Beyaz ihtilal sonrasında hastalıklar sıfırlanmasa da büyük oranda geriledi. Türk insanı, sağlığı hususundaki bu gelişmeleri sağlayan iktidara kayıtsız kalmadı, 14 Mayıs 1950 tarihinde kullandığı kredisini 1954 genel, 1957 erken seçiminde kalıcı hale getirmekle yetinmedi demokrasi koridorunu alabildiğince genişletti.
Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden örneklendirmeler yapılabilir; Bozdağlardan doğup Selçuk Ovasını sulayan Küçük Menderes ile Afyonkarahisar, Uşak, Denizli, Aydın vilayetinden geçen Büyük Menderes havzasında dahi birçok deneyim herkesin dikkatini çekecek belki de siyaset bilimine katkı sunabilecektir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın




Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.171532.3004
Euro34.902035.0419
Hava Durumu