PCR testi zorunluluğu aşılamayı artıracak mı?
Hem okulların açılmasına hem de grip mevsimine yaklaşırken aşılamada toplumsal bağışıklık seviyesine ulaşamayan Türkiye'de, aşı olmayanlar için yeni düzenlemeler getirildi.
Okulların yüzyüze eğitime geçeceği 6 Eylül'de yürürlüğe girecek düzenlemeye göre aşı olmayan öğretmenler ve personel, haftada 2 kez PCR testi yaptırmak zorunda olacak.
Aşı olmayan üniversite öğrencileri ve üniversite çalışanlarından da düzenli olarak test yaptırmaları istenecek.
Konser, sinema ve tiyatro gibi toplu etkinliklere katılacaklarla, şehirlerarası seyahatlerinde uçak, tren ve otobüs gibi toplu ulaşım araçlarını kullanmak isteyen aşısız kişilere de PCR testi zorunluluğu getirildi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yüzyüze eğitim kapsamında yapılacak PCR testlerinin devlet hastanelerinde ücretsiz olarak yapılacağını açıklarken, uzmanlar test zorunluluğu nedeniyle aşılama oranının artabileceğini düşünüyor; testlerin ücretsiz olmasının devlet ekonomisine ve hastanelere getireceği ek yük konusunda ise tepkiler yükseliyor.
Vaka sayılarında, yüzde 90'lara ulaşan Delta varyantının da etkisiyle hedeflenen düşüşe ulaşılamaması endişe verirken, Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2 doz aşısını olanların sayısı yaklaşık 35 milyon kişide kaldı; hiç aşı yaptırmayanların sayısı ise 18 milyon.
Yoğun bakım servislerinde yoğunluk yaşandığına işaret eden Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, yoğun bakıma yatan hastalar arasında aşı olmayanların ilk sırada yer aldığını söyledi.
Bu kişileri sadece tek doz aşı olanlar, 2. doz aşısını kısa süre önce olup bağışıklığı tam gelişmemiş olanlar ve 2. doz aşısını olmalarının üzerinden 3 aydan fazla geçenler takip ediyor.
Ankara Şehir Hastanesi Kovid-19 Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Seval İzdeş ise yoğun bakımdaki hastaların yüzde 90'ının aşısız ya da eksik aşılı kişilerden oluşturduğunu; bunlar arasında 20-50 arası yaş grubunun da olduğunu belirtiyor.
Türk Tabipleri Birliği, toplumsal bağışıklık için nüfusun yüzde 85’inin en az iki doz aşı olması gerektiğini söylerken, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, şu anda en az iki doz aşı olmuş kişilerin nüfusa oranının yüzde 39 olduğunu belirtiyor; bunlardan yalnızca iki doz Sinovac aşısı yaptırmış olanları çıkardığımızda yüzde 32 civarında kişinin tam aşılı olarak ele alınabileceğini ifade ediyor.
Yani şu anda aşıyla koruma kalkanı altına alabildiğimiz nüfus, yalnızca üçte bir. Pala, Türkiye'nin bu hızla giderse, tam aşılı nüfusun oranını 6 ay içinde yüzde 80’e çıkarma olasılığına sahip olmadığı uyarısını da yapıyor.
Aşı olmayan üniversite öğrencileri ve üniversite çalışanlarından da düzenli olarak test yaptırmaları istenecek.
Konser, sinema ve tiyatro gibi toplu etkinliklere katılacaklarla, şehirlerarası seyahatlerinde uçak, tren ve otobüs gibi toplu ulaşım araçlarını kullanmak isteyen aşısız kişilere de PCR testi zorunluluğu getirildi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yüzyüze eğitim kapsamında yapılacak PCR testlerinin devlet hastanelerinde ücretsiz olarak yapılacağını açıklarken, uzmanlar test zorunluluğu nedeniyle aşılama oranının artabileceğini düşünüyor; testlerin ücretsiz olmasının devlet ekonomisine ve hastanelere getireceği ek yük konusunda ise tepkiler yükseliyor.
Vaka sayılarında, yüzde 90'lara ulaşan Delta varyantının da etkisiyle hedeflenen düşüşe ulaşılamaması endişe verirken, Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2 doz aşısını olanların sayısı yaklaşık 35 milyon kişide kaldı; hiç aşı yaptırmayanların sayısı ise 18 milyon.
Yoğun bakım servislerinde yoğunluk yaşandığına işaret eden Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, yoğun bakıma yatan hastalar arasında aşı olmayanların ilk sırada yer aldığını söyledi.
Bu kişileri sadece tek doz aşı olanlar, 2. doz aşısını kısa süre önce olup bağışıklığı tam gelişmemiş olanlar ve 2. doz aşısını olmalarının üzerinden 3 aydan fazla geçenler takip ediyor.
Ankara Şehir Hastanesi Kovid-19 Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Seval İzdeş ise yoğun bakımdaki hastaların yüzde 90'ının aşısız ya da eksik aşılı kişilerden oluşturduğunu; bunlar arasında 20-50 arası yaş grubunun da olduğunu belirtiyor.
Türk Tabipleri Birliği, toplumsal bağışıklık için nüfusun yüzde 85’inin en az iki doz aşı olması gerektiğini söylerken, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, şu anda en az iki doz aşı olmuş kişilerin nüfusa oranının yüzde 39 olduğunu belirtiyor; bunlardan yalnızca iki doz Sinovac aşısı yaptırmış olanları çıkardığımızda yüzde 32 civarında kişinin tam aşılı olarak ele alınabileceğini ifade ediyor.
Yani şu anda aşıyla koruma kalkanı altına alabildiğimiz nüfus, yalnızca üçte bir. Pala, Türkiye'nin bu hızla giderse, tam aşılı nüfusun oranını 6 ay içinde yüzde 80’e çıkarma olasılığına sahip olmadığı uyarısını da yapıyor.
