''BATI’NIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ''
Aydın Milletvekili Metin Yavuz Batı ve Göçmen Politikası ile ilgili Basın Açıklaması yaptı.
Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü’nün raporuna göre; 2020 yılı sonu itibarıyla dünyada 82 milyon 400 bin kişi zorla yerinden edilmiş durumda.
Yine 2020 yılı sonu verilerine göre, yaklaşık 26 buçuk milyon mülteci, 4 milyonu aşkın sığınmacı kaydedildi.
Kendi ülkeleri içinde yerinden edilmiş kişi sayısı ise 48 milyon. Evlerinden, ülkelerinden kaçmak zorunda kalan insanların sayısı rekor düzeylere ulaştı. Kimsesizin kimsesi olmayı tüm dünya insanları için de vazife bildik.
Kadim topraklar üzerinde merhameti, şefkati ve hayırseverliğiyle yaşamaya devam eden aziz Türk Milleti olarak, kimsesizin kimsesi olmayı tüm dünya insanları için de vazife bildik.
Takdir edenden Allah razı olsun. Amma velakin, bu yüce düşüncenin kendi topraklarımızda dahi çekemeyenleri olduğunu görüyoruz. Bu, bizim fıtratımızdan gelen iyiliği terk edeceğimiz anlamına gelmiyor.
Yine dünyanın neresinde olursa olsun, bizden Türk’ten medet uman kim veya kimler olursa biz elimizden geldiğince yardım etmeye, yanlarında olmaya, yaralarını sarıp sarmalaya devam edeceğiz. Bu böyle bilinmeli.
Bu noktada, Batı’nın ikiyüzlülüğüne dair birkaç kelime etmek istiyorum. Biz millet olarak ne kadar yardımsever, hoşgörülü, anlayışlı ve vicdan sahibiysek, karşımızdakileri de öyle sanmayalım.
Nitekim Batı ülkeleri, mülteci ve sığınmacılar söz konusu olduğunda ne kadar bencil, acımasız ve vicdansız olduklarını apaçık gösterdiler. Bunu tüm dünya gördü. Ege’nin, Akdeniz’in suları, Yunanlar tarafından botları şişlenerek batırılan mülteci botlarının acısına karıştı.
Bu bile başlı başına ne demek istediğimizi anlatmaya yeter. Maalesef son günlerde Ukrayna’da yaşanan savaş, yeni bir insan akını yarattı. Yerini, yurdunu terk etmek zorunda kalan Ukraynalılar,
Batı ülkelerine sığındılar. Halen de bu mevcut durum devam ediyor. Burada açıkça ne görüyoruz? Gördüğümüz ortadadır. Ortada olan; Batı’nın insani değerler söz konusu olduğunda ne kadar ikiyüzlü olduğudur.
Evet, bottaki esmer ve doğuluysa sulara terk edilmeli, mavi gözlü ve aynı köktense şarkılar, marşlar, çiçeklerle karşılanmalı. Öyle mi? Batı’nın bu çifte standardını kınıyor, insanlık değerleri açısından Türkiye’den ve Türklerden örnek alınması gerektiğini ifade ediyorum.
İnsanın teni, ırkı, milliyeti yoktur. İnsan, Yaradan’dan dolayı saygıyı, sevgiyi ve hürmeti hak eder.
Yine 2020 yılı sonu verilerine göre, yaklaşık 26 buçuk milyon mülteci, 4 milyonu aşkın sığınmacı kaydedildi.
Kendi ülkeleri içinde yerinden edilmiş kişi sayısı ise 48 milyon. Evlerinden, ülkelerinden kaçmak zorunda kalan insanların sayısı rekor düzeylere ulaştı. Kimsesizin kimsesi olmayı tüm dünya insanları için de vazife bildik.
Kadim topraklar üzerinde merhameti, şefkati ve hayırseverliğiyle yaşamaya devam eden aziz Türk Milleti olarak, kimsesizin kimsesi olmayı tüm dünya insanları için de vazife bildik.
Takdir edenden Allah razı olsun. Amma velakin, bu yüce düşüncenin kendi topraklarımızda dahi çekemeyenleri olduğunu görüyoruz. Bu, bizim fıtratımızdan gelen iyiliği terk edeceğimiz anlamına gelmiyor.
Yine dünyanın neresinde olursa olsun, bizden Türk’ten medet uman kim veya kimler olursa biz elimizden geldiğince yardım etmeye, yanlarında olmaya, yaralarını sarıp sarmalaya devam edeceğiz. Bu böyle bilinmeli.
Bu noktada, Batı’nın ikiyüzlülüğüne dair birkaç kelime etmek istiyorum. Biz millet olarak ne kadar yardımsever, hoşgörülü, anlayışlı ve vicdan sahibiysek, karşımızdakileri de öyle sanmayalım.
Nitekim Batı ülkeleri, mülteci ve sığınmacılar söz konusu olduğunda ne kadar bencil, acımasız ve vicdansız olduklarını apaçık gösterdiler. Bunu tüm dünya gördü. Ege’nin, Akdeniz’in suları, Yunanlar tarafından botları şişlenerek batırılan mülteci botlarının acısına karıştı.
Bu bile başlı başına ne demek istediğimizi anlatmaya yeter. Maalesef son günlerde Ukrayna’da yaşanan savaş, yeni bir insan akını yarattı. Yerini, yurdunu terk etmek zorunda kalan Ukraynalılar,
Batı ülkelerine sığındılar. Halen de bu mevcut durum devam ediyor. Burada açıkça ne görüyoruz? Gördüğümüz ortadadır. Ortada olan; Batı’nın insani değerler söz konusu olduğunda ne kadar ikiyüzlü olduğudur.
Evet, bottaki esmer ve doğuluysa sulara terk edilmeli, mavi gözlü ve aynı köktense şarkılar, marşlar, çiçeklerle karşılanmalı. Öyle mi? Batı’nın bu çifte standardını kınıyor, insanlık değerleri açısından Türkiye’den ve Türklerden örnek alınması gerektiğini ifade ediyorum.
İnsanın teni, ırkı, milliyeti yoktur. İnsan, Yaradan’dan dolayı saygıyı, sevgiyi ve hürmeti hak eder.
