TARİH GERÇEKLİK ETKİNLİĞİ YAPILDI
SÖKE İŞLETME FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. TURAN AKKOYUN SOYKIRIM GERÇEKLİK ETKİNLİĞİNE KATILDI.
Bolşevik İhtilalini izleyen yılda Ermeni terör çeteleri, 1918 yılında Bakü, Şamahı, Guba, Haçmaz, Lenkeran, Hacı Kabul, Salyan, Zengezue, Karabağ, Nahçıvan gibi yerlerde binlerce Türk katlederek soykırım gerçekleştirdiler. Hadisenin 104. Yılı münasebetiyle Bakü Devlet ÜniversitesiBeynelmilel Jurnalistika Fakültesi tarafından organize edilen31 Mart Soygırım Günü: Tarih Gerçeklik etkinliği düzenlendi.
Etkinliğe Prof. Dr. İsrafil Kızı Sevinç Aliyeva yönetimindeki oturumda “Azerbaycanlılar Soykırım Gününün İletişim Değeri” başlıklı bildiri ile destek veren Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Söke İşletme Fakültesi Dekanı, Adnan Menderes Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, İletişim Fakültesi Sinema Anabilim Dalı Başkanı, Ulusal ve Uluslararası Projeler Kurul Başkanı Prof. Dr. Turan Akkoyun şu hususlara dikkat çekti: XIX. Yüzyılda Kafkasya özelinde kuzeyden Çarlık Rusyası, bölgeden de Ermeniler uluslararası ilişkiler açısından diğer unsurlardan daha fazla söz edilmeye, toplumsal hadiselerde kendini hissettirmeye başlamışlardır.
1918 Mart sonu Nisan başlarında Ermeni çeteleri tarafından soykırıma maruz kalan Azerbaycan Türkleri yaşadıklarını asla unutmadılar. Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in imzaladığı bir kararname ile “Azerbaycanlılar Soykırım Günü” adıyla olayları yeni kuşaklara aktarılmaya başlandı.
Çarlık rejiminin uzun vadeli hesaplarından birisinin doğal neticesinde Azerbaycan’ın farklı mıntıkalarına yerleştirilmiş olan Ermeni çeteler, bilhassa on yıldan fazla bir zamandır silahlanmanın verdiği cüretle sosyo-politik çalkantıların meydana getirdiği boşluktan yararlanarak havalilerindeki Türkleri topluca katlederek topraklarına el koymaya başladı.
Bakü, Şamahı, Guba, Haçmaz, Lenkeran, Hacı Kabul, Salyan, Zengezue, Karabağ, Nahçıvan başta diğer bölgelerde binlerce Azerbaycan Türk’ü katledildi. Bilindiği gibi iletişim insanla ilgili her şeydir.
“Soykırım Günü”o günü anmak ya da kutlamak anlamına gelmemekte bilakis ulusal ve evrensel bir farkındalık kazandırılmasına birazcık da olsa katkı sağlayabilmektir.
Bahsi geçen yıldönümü hatırlanmak istenmeyen bir konuyu içerse de “kurdun kışı geçirdiği halde yediği ayazı unutmaması” babından son derece önemli, bir o kadar da elzem olup gerek akademideki gerekse sahadaki iletişimcilerin omuzuna yüklenmiş bir sorumluluktur.
Etkinliğe Prof. Dr. İsrafil Kızı Sevinç Aliyeva yönetimindeki oturumda “Azerbaycanlılar Soykırım Gününün İletişim Değeri” başlıklı bildiri ile destek veren Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Söke İşletme Fakültesi Dekanı, Adnan Menderes Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, İletişim Fakültesi Sinema Anabilim Dalı Başkanı, Ulusal ve Uluslararası Projeler Kurul Başkanı Prof. Dr. Turan Akkoyun şu hususlara dikkat çekti: XIX. Yüzyılda Kafkasya özelinde kuzeyden Çarlık Rusyası, bölgeden de Ermeniler uluslararası ilişkiler açısından diğer unsurlardan daha fazla söz edilmeye, toplumsal hadiselerde kendini hissettirmeye başlamışlardır.
1918 Mart sonu Nisan başlarında Ermeni çeteleri tarafından soykırıma maruz kalan Azerbaycan Türkleri yaşadıklarını asla unutmadılar. Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in imzaladığı bir kararname ile “Azerbaycanlılar Soykırım Günü” adıyla olayları yeni kuşaklara aktarılmaya başlandı.
Çarlık rejiminin uzun vadeli hesaplarından birisinin doğal neticesinde Azerbaycan’ın farklı mıntıkalarına yerleştirilmiş olan Ermeni çeteler, bilhassa on yıldan fazla bir zamandır silahlanmanın verdiği cüretle sosyo-politik çalkantıların meydana getirdiği boşluktan yararlanarak havalilerindeki Türkleri topluca katlederek topraklarına el koymaya başladı.
Bakü, Şamahı, Guba, Haçmaz, Lenkeran, Hacı Kabul, Salyan, Zengezue, Karabağ, Nahçıvan başta diğer bölgelerde binlerce Azerbaycan Türk’ü katledildi. Bilindiği gibi iletişim insanla ilgili her şeydir.
“Soykırım Günü”o günü anmak ya da kutlamak anlamına gelmemekte bilakis ulusal ve evrensel bir farkındalık kazandırılmasına birazcık da olsa katkı sağlayabilmektir.
Bahsi geçen yıldönümü hatırlanmak istenmeyen bir konuyu içerse de “kurdun kışı geçirdiği halde yediği ayazı unutmaması” babından son derece önemli, bir o kadar da elzem olup gerek akademideki gerekse sahadaki iletişimcilerin omuzuna yüklenmiş bir sorumluluktur.
