Dünya genelinde hızla artan nüfus ve endüstriyel faaliyetlerle beraber küresel iklim değişiklikleri her geçen yıl kendini daha şiddetli göstermeye başladı. Sadece dünyada değil artık ülkemizde ve bölgemizde de bu olumsuz mevsimsel değişiklikleri yaşıyoruz. Tarım, büyük çoğunluğu açık alanda yapılan bitkisel üretimlerden oluştuğu için doğa olaylarından son derece fazla etkilenen riskli bir sektördür. Siz her ne kadar optimum işçilik ve girdiyle (toprak işleme, tohum, ekim, gübreleme, zirai mücadele vs.) tarımsal faaliyetinizi yapsanız bile son söz doğa ananın olacaktır. Söke Ovası’nın da içinde bulunduğu B. Menderes Havzası’nda önemli bir kuraklık riski mevcut olup her yıl kendini daha fazla hissettirmektedir. İklimsel sebeplere ek olarak kentsel ve endüstriyel faaliyetlerin de artması bu olumsuz etkiyi logaritmik olarak arttırmaktadır. Mevsimsel değişiklikler sadece kuraklığı değil beraberinde ani yağışları, sel baskınlarını, şiddetli don, dolu olaylarını ve fırtınaları da tetiklemektedir. Zaten küresel ve ülke içi ekonomik olumsuzlukların yaşandığı şu günlerde artan tarımsal girdi maliyetlerinden dolayı üreticinin kazancı oldukça düşmüştür. Üretici isyandadır. Tüm bu ekonomik sebeplere ek olarak üretici bir de mevsimsel değişikliğin getirdiği ciddi şekilde ürün ve verim kaybına sebep olabilecek sorunlarla karşı karşıyadır. Yaşanabilecek zararları bir nebze olsun önleyebilmek/azaltabilmek için TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) daha da önem kazanmıştır. Her geçen yıl kapsamı daha da genişleyerek güçlenen TARSİM’ den tarım ve hayvancılıkla uğraşan tüm üreticilerimizin istifade etmelerini, kendilerini güvene almalarını şiddetle tavsiye ediyoruz. M. Kemal KOCABAŞ Yön. Kur. Bşk
